"Neden Müzelere Gideriz?" sorusu kendime sorduğum sorulardan biridir.
Orhan Pamuk "Saf ve Düşünceli Romancı" adlı kitabında 'Müzeler ve Romanlar' ile ilgili yazdığı yazıda bu konuya değiniyor. Üç başlık altında topladığı sebeplerin aslında içi içe olduğunu ve ortak noktanın gurur olduğunu unutmamamız gerektiğini söylüyor.
Birinci sebep, kendini önemsemek; geçmişten kalan ve sahip olduğumuz şeyler güç, zevk ve inceliklerimizi göstermemizi sağlıyor. Mesela Topkapı Sarayı hanedanın gücünü gösteriyor ve gurur duymamızı sağlıyor.
İkinci sebep, farklı olma duygusu; bunu açıklarken şöyle bir cümle kullanıyor Pamuk: "Joyce gibi bir yazarı okurken, aklımızın bir yanı da Joyce gibi bir yazarı okumakta olduğumuz için kendimizi tebrik etmekle meşguldür."
Üçüncü sebep, siyaset; bununla ilgili de Pamuk kitapta şöyle söylüyor: " Bir müzeye gider, bazı resimlere, bazı eşyalara bakar, hafta sonu da serginin gazetede çıkan eleştirisini okuruz: Niye o resim değil de bu resim seçilmiştir? Müzeleri ve romanları aynı dertle yaralayarak birbirine benzeten şey temsil sorunu ve bunun siyasi sonuçlarıdır."
Elbetteki herkesin başka başka sebepleri var mesela yazarın İstanbul Hatıralar ve Şehirler kitabında öpüşmek için müzeye gidenlerden bahsettiği gibi:)
Bana göre merak ve bilgi edinme isteği de önemli sebepler arasında.