* İnsan Hem Yoldur Hem Yolcu *

Aralık 29, 2013

Bir Seyahat Hikayesi





Bütün bir yıl çalıştık. Bir plazanın içine sabah ve akşam belirli saatlerde girip çıktık. Stres, trafik, insanlar ve bir sürü başka dertle uğraştığımız koskoca bir yıl geçirdik. Bize verilen 14 günlük yıllık iznimizi en iyi şekilde değerlendirmek için gönlümüzden geçen, merak uyandıran, hep görmek isteyeceğimiz bir yeri seçtik ve bütün bir yıl bu seyahat için para biriktirdik. 


Bir tur şirketinden hazır bir tur almak yerine
bütün detaylarını kendimizin planladığı bir tatil hazırladık, ki bu bize çok daha ucuza mal oldu. Tatilin kendisi kadar planlama aşaması da heyecan vericiydi. 13 günlük koskocaman bir Amerika seyahati planladık. Tabi ki koskocaman kısmı bize göre koskocaman:)




Bu tatilin ilk 6 günü New York'ta geçti. Yetti mi?


Tatilin detaylarını, sorunun cevaplarını, New York'tan sonra kalan diğer günlerde neler yaptığımızı , nereleri gezdiğimizi, ne yiyip içtiğimizi, nerelerden alışveriş yaptığımızı anlatacağım zaman içinde. Ve diğer seyahatleri; gidebilmeyi hep hayal ettiğim, gitmeyi başarabildiğim...
Bir sürü anlatan kişinin içinde ben de BerrakCa anlatmayı deneyeceğim.

Ben hep seyyah olmak istedim. Şartlar , şartlar deyince yüzünüzde ki gülümsemeyi hissettim,  elverseydi de bırakıp gitseydim her şeyi ; sırf yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, yeni yemekler tatmak, farklı gelenekleri öğrenmek  ve bütün bunları yazmak için ama ben bırakıp gidemeyecek kadar korkak biriyim işte

gitmeli misin seyyah?...
gece durgundur, karanlık da ormana çöküyor.
balkonumuzdaki lambalar parlak, çiçekler taptaze,
ve gencecik gözler hala uyanıktır.

ayrılma zamanın geldi mi ?...
gitmeli misin seyyah?...
ayaklarini yalvaran kollarımızla sarmaladık, bağlayamadık.
kapılar açıktır, atın eyerlenmiş bekliyor.

yolunu kapamaya çalışmış olsak bile,
bunu türkülerimizle yaptık.
seni büsbütün alıkoymak istedikse bile bunu gözlerimizle yaptık
seni alıkoymak elimizden gelmez seyyah
bizim gözyaşlarımız var yalnız.

tagore, 1955 bahçıvan


 T.S Elliot demiş ki; "Keşfetmekten yılmamalıyız… Ve tüm keşiflerimizin sonu başladığımız yere dönmek ve orayı ilk kez tanımak olmalı…"
Aslında her şey İstanbul'a dönmek için...



0 yorum :

Yorum Gönder

Social Profiles

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

Translate

🌠

🌠

Yüreğİ Çİngene Kız

'Bir varmış, bir yokmuş; memleketin birinde "yüreği yerleşik" kızlar yaşarmış. Annelerinin eşarplarını köşesinden büzer, duvak yapıp aynaya bakarlarmış. Bebeklerine türlü giysi diker, ninniler söylerlermiş. Gel gelelim aynı memlekette "yüreği çingene" bir kız daha varmış; halıya boylu boyunca uzanır, dünya atlasına bakar ve gözlerini yumarmış. Gözlerini açtığında da parmağını dokunduğu diyarda olduğunu düşlermiş. Aradan zaman geçmiş, pireler berberlikten, develer tellalıktan vazgeçmiş. Herkesin düşü gerçekleşmiş. "yüreği yerleşik" kızlar sahici duvaklar takıp bebeklerine ninniler söylemiş. "yüreği çingene" kız ise parmağını koyduğu her yeri gezmiş.'

Anonim

Kİmİm kİ?

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Arkeoloğum demeyi çok isteyen ama sadece arkeoloji mezunu, gezmeyisever, kedisever, hayvansever, kitapsever, bir de İstanbul sever...

Kıymetlİmİs

.
.
.
.

Küçük Bir Bilgi

Yazılarımda kullandığım fotoğraflar bana veya eşime aittir. İnternetten alıntı fotoğraf kullandığımda kaynağını muhakkak belirtiyorum.

Copyright © BerrakCa | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes - Published By Gooyaabi Templates | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com