* İnsan Hem Yoldur Hem Yolcu *

Ocak 01, 2014

Amerika Seyahati / Hazırlık


Bir şehri tanımanın, sokaklarında yürümekten geçtiğine inanlardanım. Göreceğiniz yerlere giderken nerede neyin karşınıza çıkacağının belirsizliği heyecanınızı ayakta tutar. Mesela büyük binaların arasında bir meydandaki pazar yeri , ya da sırtında tasmalı kedisiyle dolaşan bir gezgin...

Union Square Park Pazar

                                                             

Kedili Adam 
                                                                            
                                                                  
Mina Urgan Bir Dinozorun Gezilerinde tatil köyleri için şunu söyler:” Dostlarım, o tatil köylerinin her şey önceden düzenlendiği, her şey hazır olduğu , her şey aynı mekanda bulunduğu için, daha ‘rahat’ olduğunu söylediler bana. Ne yazık ki, insanların düş gücü eksildiği, kafaları uyuştuğu için, öyle bir hale geldiler ki , ‘rahat’ uğruna, yaşamın değişik yanlarından, renkliliğinden, rastlantılarından, yani yaşamı yaşamaya değer yapan her şeyden vazgeçmeye hazırlar artık.”

Kendi başınıza, uzak ve hiç gitmediğiniz bir ülkeye seyahat planlamak, zor tabii ama kolay olsa bu kadar tatlı olur muydu?

Seyahatin  her bir gününü ayrı bir yazıyla ele alacağım bir yazı dizisi düşündüm ama, bu yazıda,  gitmeden önceki hazırlık aşamasını kısa kısa notlarla aktaracağım.
  
 Seyahat Planı 

                                                                      
                                                                              
              Önce gideceğimiz tarihi belirledik. Kurban bayramı ve 29 Ekim tatili bize çok güzel bir fırsat sundu.

Uçak biletleri ikinci aşamaydı. Uçak biletleri ne kadar erken
alınabilirse o kadar uygun fiyata bulunabiliyor. Biz de biletlerimizi Ocak ayında aldık. Çok zorlandığımızı söyleyemeyeceğim. Bir kaç siteye baktıktan sonra pahalı olacağını düşünsek de THY  sitesine bakmaya karar verdik. Kurban bayramının ilk günü ayın 15’iydi. Ayın 12’si ve 13’ündeki uçuşlara baktık, onlar pahalıydı. Bir kaç gün kombinasyonu denemesinden sonra en ucuz kombinasyonu bulmuştuk. Hem de JFK havaalanına ve aktarmasız uçuş.


Sonra daha çok vaktimiz olduğunu düşünerek hangi günlerde nerelere gitmemiz gerektiğine karar vermeye çalıştık.  Bir çok internet sitesi, blog ve kitap okuduk. Seyahatimizi iki aşamaya ayırdık. New York ve diğer yerler. Daha çok ilk aşamaya yoğunlaştık. Hatta ikinci aşamanın çok büyük bir kısmını New York’ta oluşturduk diyebilirim. Kalacağımız otelleri ve rotamızı bile.  



New York ve civarında otel fiyatları pahalı olduğundan kalacak yer için ev kiralamaya karar verdik .  Evin kiralanacağı lokasyon en önemlisi. Biz New Jersey City’nin Manhattan’a bakan kıyısını  seçtik. (Weehawken_Manhattan adasına Lincoln tüneliyle bağlanıyor.) Hem ev kiraları uygundu hem de bir otobüsle 15 dakikada Times Meydanında olunabilecek kadar yakın  mesafedeydi. Gerçekten gittiğimizde de yaptığımız seçimin çok isabetli olduğunu anladık. https://www.airbnb.com.tr/ sitesinden evi kiraladık.





 New Jersey City Map


                                                            



Mahallemiz

                                                               
                                         
New York’ta gezmenin en güzel yolu yürümek; yorulduğunuzda da metroya ve ya otobüse binmek. Metro ve otobüs hatlarının haritaları mevcut ve bu haritalardan muhakkak edinmek lazım. Ayrıca bununla ilgili telefonlara indirilebilecek bir sürü uygulama da mevcut. Metro ve otobüs için her ikisinde de geçen  Metro Card edinmelisiniz. Araba kiralamak,  trafik , park yeri sorunu ve park ücretleri sebebiyle pek elverişli değil.


                                                             Manhattan Metro Haritası




Seyahatimizin ikinci aşaması için araba kiraladık. Arabayı gayet uygun bir fiyata https://www.alamo.com/en_US/car-rental/home.html sitesinden kiraladık. Dikkat ettiğimiz en önemli şey, arabayı teslim alacağımız yerin  New Jersey City’de kaldığımız yere yakın olması ve teslim ederken de havaalanına bırakabilme seçeneğimizin olmasıydı. Arabayı kiralarken dikkat edeceğiniz bir diğer konu navigasyon,  muhakkak almalısınız ve ek olarak ücretlendirildiğini unutmamalısınız.


 New York’ta gezerken olmazsa olmaz bir şey de ‘New York Pass’ . Gitmeden önce http://www.newyorkpass.com/En/?aid=12&gclid=CKmw_KvC3bsCFYNf3goddhwA8w sitesinden aldık. Gezip görmek isteyebileceğiniz her yere bedava ve rahatça girebilmeniz için bir kart. Siteyi takip ettiğinizde zaman zaman indirime girebildiğini de görebilirsiniz.




New York dışındaki rotamızda görmek isteyeceğimiz yakın yerleri seçtik. Atlantic City küçük bir kumarhaneler şehri. Hafta arası otel fiyatları çok da pahalı değil. O yüzden bayağı lüks otellerde uygun fiyatlara kalabilirsiniz. Biz Tropicana’yı  http://www.tropicana.net/  tercih ettik ve çok memnun kaldık. 

Tropicana Otel Casino

                                                         
Washington DC, Philadelphia ve Boston’da ise şehrin merkezinde değil şehre yarım saat mesafede ya da yolumuzun üzerindeki Best Western otellerde kaldık. Belirli bir standardı olan bir otel zinciri olduğu için bizi çok şaşırtmadı, uygun fiyatlıydı ve kahvaltısı mevcuttu. Ayrıca çok seyahat ediyorsanız ve sürekli Best Western’lerde kalıyorsanız biriktirdiğiniz puanlarla, puanınıza göre bazı geceler bedava da kalabilirsiniz. http://www.bestwestern.com/


Amerika vizesine seyahate 1,5 ay kala başvurduk. İnternet sitesinden başvurumuzu kendimiz yaptık, bir aracı firma kullanmadık. Aracı firmaların tek yaptıkları internetteki başvurunuzu yapmak, sonra görüşmeye zaten kendiniz gidiyorsunuz. Birazcık araştırmayla internetteki formu doldurabilirsiniz ama hiç kolay olmadığını söylemeliyim.


Amerika’da müzelerde , bazı parklarda, restoranlarda internet erişimi ücretsiz olduğu için gittiğiniz yerlerde kontrol etmenizde fayda olabilir.

Bundan sonraki yazılarda benim de yazmaktan heyecan duyacağım kısma geçebiliriz.



    Hazırlık aşamasında detayları anlatarak, benimle beraber onlara da gün saydırarak başını şişirdiğim canım iş arkadaşlarım olmak üzere ruh durumunu aşağıdaki hale getirdiğim herkese teşekkürler:) 

                                 





















       



        1 yorum :

        Social Profiles

        Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

        Translate

        🌠

        🌠

        Yüreğİ Çİngene Kız

        'Bir varmış, bir yokmuş; memleketin birinde "yüreği yerleşik" kızlar yaşarmış. Annelerinin eşarplarını köşesinden büzer, duvak yapıp aynaya bakarlarmış. Bebeklerine türlü giysi diker, ninniler söylerlermiş. Gel gelelim aynı memlekette "yüreği çingene" bir kız daha varmış; halıya boylu boyunca uzanır, dünya atlasına bakar ve gözlerini yumarmış. Gözlerini açtığında da parmağını dokunduğu diyarda olduğunu düşlermiş. Aradan zaman geçmiş, pireler berberlikten, develer tellalıktan vazgeçmiş. Herkesin düşü gerçekleşmiş. "yüreği yerleşik" kızlar sahici duvaklar takıp bebeklerine ninniler söylemiş. "yüreği çingene" kız ise parmağını koyduğu her yeri gezmiş.'

        Anonim

        Kİmİm kİ?

        Fotoğrafım
        İstanbul, Türkiye
        Arkeoloğum demeyi çok isteyen ama sadece arkeoloji mezunu, gezmeyisever, kedisever, hayvansever, kitapsever, bir de İstanbul sever...

        Kıymetlİmİs

        .
        .
        .
        .

        Küçük Bir Bilgi

        Yazılarımda kullandığım fotoğraflar bana veya eşime aittir. İnternetten alıntı fotoğraf kullandığımda kaynağını muhakkak belirtiyorum.

        Copyright © BerrakCa | Powered by Blogger
        Design by Lizard Themes - Published By Gooyaabi Templates | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com