* İnsan Hem Yoldur Hem Yolcu *

Devamini Oku

Bir Seyahat Hikayesi

Ayrılma zamanın geldi mi ?...Gitmeli misin seyyah?...
Devamini Oku

Neden Müzelere Gideriz?

Farklı Olma Duygusu Mu? Merak Mı?
Devamini Oku

Bir Müze Klasiği:MET

Burhan Doğançay Tablosu, Koç Ailesi Galerisi ve Osmanlı Eserleriyle Bizden İzler

Ağustos 17, 2014

Amerika Seyahati / Yedinci Gün


Buket Uzuner Şehir Romantiğinin Günlüğü adlı gezi kitabında kayıt tutmakla ilgili bir öneride bulunuyor gezginlere: "İster mahallenizi, kentinizi, ister okyanus ötesi ülkeler veya kendi iç steplerinizi keşfe çıkmış bir gezgin olun, izlenim ve duygularınızı yazın, çizin, görüntüleyin, yani o sırada kaydedin. Bunları yayınlamak, sergilemek önemli değil, bunları yapabilmek önemli. İçinizdeki gezgini uyandırın, silkeleyin ve 'öteki ben'inizle' hala tanışmadıysanız artık tanışın, onu beğenmeseniz bile kabullenin. Zaten gezmek de budur!" 
"Ama kim olursanız olun, daima keşfedin; her yaşta, her uzay ve zaman parçasında, içinizde ve dışınızda..."

Blogu ilk yazmaya başladığımda; acaba çok mu kendini beğenmiş davranıyorum, benim yazdıklarımla kim ilgilenir ki diye düşünüyordum. Ama bir yandan da ilgilensinler istiyordum... 
Şimdiyse sadece anıları kaydetmekten zevk aldığım için yazıyorum, yoksa uçup gidecekler; kitap cümleleri ekliyorum, çünkü bildiğiniz romantiğim, belki bir 'şehir romantiği'...

Devamini Oku

Nisan 24, 2014

Amerika Seyahati / Altıncı Gün



Mark Twain'in de söylediği gibi New York'ta soru şudur:
"Ne kadar eder?"
New York'taki son günümüzde ilk olarak, paranın merkezi Wall Street'in de yer aldığı Manhattan'ın güney ucundaki Finans Bölgesine (Finacial District) gittik.
Devamini Oku

Mart 02, 2014

Amerika Seyahati / Beşinci Gün

"Neden Müzelere Gideriz?" sorusu kendime sorduğum sorulardan biridir.
Orhan Pamuk "Saf ve Düşünceli Romancı" adlı kitabında 'Müzeler ve Romanlar' ile ilgili yazdığı yazıda bu konuya değiniyor. Üç başlık altında topladığı sebeplerin aslında içi içe olduğunu ve ortak noktanın gurur olduğunu unutmamamız gerektiğini söylüyor. 
Birinci sebep, kendini önemsemek; geçmişten kalan ve sahip olduğumuz şeyler güç, zevk ve inceliklerimizi göstermemizi sağlıyor. Mesela Topkapı Sarayı hanedanın gücünü gösteriyor ve gurur duymamızı sağlıyor. 


İkinci sebep, farklı olma duygusu; bunu açıklarken şöyle bir cümle kullanıyor Pamuk: "Joyce gibi bir yazarı okurken, aklımızın bir yanı da Joyce gibi bir yazarı okumakta olduğumuz için kendimizi tebrik etmekle meşguldür." 
Üçüncü sebep, siyaset; bununla ilgili de Pamuk kitapta şöyle söylüyor: " Bir müzeye gider, bazı resimlere, bazı eşyalara bakar, hafta sonu da serginin gazetede çıkan eleştirisini okuruz: Niye o resim değil de bu resim seçilmiştir? Müzeleri ve romanları aynı dertle yaralayarak birbirine benzeten şey temsil sorunu ve bunun siyasi sonuçlarıdır."
Elbetteki herkesin başka başka sebepleri var mesela yazarın İstanbul Hatıralar ve Şehirler kitabında öpüşmek için müzeye gidenlerden bahsettiği gibi:) 
Bana göre merak ve bilgi edinme isteği de önemli sebepler arasında.
Devamini Oku

Şubat 06, 2014

Amerika Seyahati / Dördüncü Gün


Stefan Zweig Yolculuklar Üzerine adlı kitabında ve 1926 yılında yazılmış aynı ismi taşıyan yazısında diyor ki; " Ta eski çağlardan bu yana 'seyahat' deyince insanların aklına bir an için macera ve tehlike gelirdi. Seyahat kelimesinin içinde hep birçok rastlantının yanı sıra çekici bir güvensizlik de vardı. Bir başka ülkeye, tanımadığınız yörelere giderken bunu sadece oraları merak ettiğimiz için yapmıyoruz. Günlük, alışılmış ve düzenli yaşamımızdan uzaklaşmak, evimizi terk etmek, daha doğrusu bir an için bir başkası olmak istiyoruz. Hep aynı şeyleri yaparak yaşamaya, değişik şeyler yaparak bir süre ara vermeyi amaçlıyoruz. Kütle içinde kendilerine yolculuk yaptırılanlar ise (turlardan bahsediyor) götürüldükleri ülkelerde birçok şeyin yanından geçiyor, içine girmiyor, oraların değişik özelliklerini tanıyamıyor."

Devamini Oku

Social Profiles

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

Translate

🌠

🌠

Yüreğİ Çİngene Kız

'Bir varmış, bir yokmuş; memleketin birinde "yüreği yerleşik" kızlar yaşarmış. Annelerinin eşarplarını köşesinden büzer, duvak yapıp aynaya bakarlarmış. Bebeklerine türlü giysi diker, ninniler söylerlermiş. Gel gelelim aynı memlekette "yüreği çingene" bir kız daha varmış; halıya boylu boyunca uzanır, dünya atlasına bakar ve gözlerini yumarmış. Gözlerini açtığında da parmağını dokunduğu diyarda olduğunu düşlermiş. Aradan zaman geçmiş, pireler berberlikten, develer tellalıktan vazgeçmiş. Herkesin düşü gerçekleşmiş. "yüreği yerleşik" kızlar sahici duvaklar takıp bebeklerine ninniler söylemiş. "yüreği çingene" kız ise parmağını koyduğu her yeri gezmiş.'

Anonim

Kİmİm kİ?

Fotoğrafım
İstanbul, Türkiye
Arkeoloğum demeyi çok isteyen ama sadece arkeoloji mezunu, gezmeyisever, kedisever, hayvansever, kitapsever, bir de İstanbul sever...

Kıymetlİmİs

.
.
.
.

Küçük Bir Bilgi

Yazılarımda kullandığım fotoğraflar bana veya eşime aittir. İnternetten alıntı fotoğraf kullandığımda kaynağını muhakkak belirtiyorum.

Copyright © BerrakCa | Powered by Blogger
Design by Lizard Themes - Published By Gooyaabi Templates | Blogger Theme by Lasantha - PremiumBloggerTemplates.com